Dünya kovid-19 salgınının şaşkınlığını yaşarken, hayatımızı ve küresel ekonomiyi uzun süre etkileyecek bazı gelecek trendleri de ortaya çıkıyor. Tungsram’ın Akıllı Çözümler Uzmanı Gabriella Zsivola, Budapeşte Business Journal’la akıllı binaların ve akıllı şehirlerin insan sağlığındaki rolü hakkındaki görüşlerini paylaştı.

İş ve teknoloji dünyasında, popüler kelimeler her zaman mevcuttur; son yıllarda en yaygın kullanılanlardan biri ise “akıllı”. Akıllı şehirler, akıllı evler, akıllı aydınlatma, akıllı çözümler; tüm dünyada, insan refahına sürdürülebilir bir şekilde katkıda bulunmayı amaçlayan, uygun maliyetli, dijitalleştirilmiş, otomatikleştirilmiş ve bilgisayarlı veri analizine dayalı ürün ve hizmetler geliştiriliyor.

Kovid-19 salgını bu eğilimleri daha da keskin bir odak noktası haline getirdi. İnsanlık, salgınların yayılmasını önleyecek, bireylerin enfeksiyonlardan korunmasını sağlayacak akıllı çözümlere ihtiyaç duyarken, güvenliğin en üst düzeyde olduğu, kendi kendine yeterliliği yüksek toplumların yaratılması da her her zaman olduğundan daha önemli hale geldi (salgının başında yaşanan gıda arzı paniğini ve uzak ülkelerden gelen ürünlerin enfekte olmuş olabileceği ilgili korkuları hatırlayın).

Akıllı yazılım ve sistemlerin kullanımı ile, salgının yayılması özellikle yaşlı bakım evleri ve hastaneler gibi artışın yoğun olarak beklendiği yerlerde durdurulabilir. Bu kurumlarda, veri odaklı karar verme ve merkezi, hızlı yönetim için vazgeçilmez olan dijital zeka sistemleri kurulabilir. Akıllı sistem, binaya giren birinin yüksek vücut ısısı sergileyip sergilemediğini tespit eder ve enfeksiyon doğrulanırsa, mobil teknoloji ile iletişim takibi tamamlanabilir.

Sistem aynı zamanda bireylerin hareketlerinin hastane veya huzurevi içinde, örneğin akıllı bir bilezik ile takip edilmesine olanak sağlar. Bu sayede, kişilerin binanın içinde veya dışında tam konumunu saptamak mümkün olurken, bakım personeli bireyin hayati yaşam belirtileri hakkında sürekli bilgi edinebilir. Bir enfeksiyon tehlikesi saptandığında gruplandırmaları azaltmak da mümkündür, örneğin hastanelerde, muayene saatlerinde bekleme süresini optimize ederek bu başarılabilir.

Bunu başarabilecek ekipman ve sistem de hali hazırda piyasada mevcut; akıllı şehir çözümlerinde lider olan, Avrupa’nın en büyük aydınlatma ürünleri üreticisi Macar şirket Tungsram’ın geliştirdiği tesis yönetim yazılımı ArchiFM gerçek dünyadan buna bir örnek. Macaristan’da ülkenin en büyük kamu binalarından biri olan Puskás spor stadyumu, Macar firma Tungsram tarafından geliştirilen tesis yönetim yazılımı ArchiFM ile bu şekilde yönetiliyor.

Dünyanın dört bir yanındaki şehirler de bu sistemleri altyapılarına entegre ederek akıllı şehir konseptlerini tamamlamaya çalışıyor: Macaristan’daki, en son akıllı şehir adayı ise Debrecen oldu ve birkaç hafta önce şehrin dijital yenilenmesi için yol haritası oluşturacak 68 sayfalık akıllı şehir çalışma planı sunuldu.

Tungsram’ın Akıllı Çözümler Uzmanı Gabriella Zsivola, sokak aydınlatmaları sayesinde oldukça pratik şekilde akıllı şehir çözümlerinin hayata geçirilebileceğini de belirtiyor. Buna göre, her beş metrede bir yerleştirilen sokak lambaları ve direkleri, bir şehrin akıllı altyapı omurgasını oluşturmak için son derece elverişli bir ortam sunuyor.

Bu lamba direkleri sensörler, ölçüm aletleri, kameralar ve sinyal cihazları ile donatılabilir ve bu sayede sürekli trafik ve otopark izleme sistemleri için veri sağlanabilir. Bunun yanı sıra elde edilen veriler hava kirliliği, güvenlik ve günlük hayatımızı etkileyen diğer faktörler izleme kuruluşları tarafından kullanılabilir.

Örneğin, lamba direkleri üzerinde çalışan cihazlar sürücülerin boş bir park yeri bulmasını sağlayabilir, ilerleyen yıllarda yaygınlaşması beklenen otonom araçların park etmelerine yardımcı olabilir. Sistemler suç eylemlerinin önlenmesi ve doğrudan müdahale konusunda fayda sağlayabilir, halka açık Wi-Fi sunmak için kullanılabilir. Pandemi ile mücadele sürecinde gündeme gelen yeni zorluklar göz önüne alındığında, temas izleme ve gözlem hareketinin önemli olduğu bölgelerde, böylece hastalıkların ve enfeksiyonların yayılmasını kontrol altına almak için bu akıllı sistemler sayesinde elde edilen veriden yararlanılabilir.

Tüm bu avantajların yanı sıra, enerji tasarrufu saylayan LED tabanlı modern aydınlatma çözümleri önceki çözümlerin harcadığı enerjinin sadece küçük bir kısmını sarf ederek sürekli bir maliyet tasarrufu sağlamaktadır.

Kaynak: bbj.hu